16 Haziran 2014 Pazartesi

Türkmenler

Irk yani etnisite, demokrasinin gözünde sıfır değere sahiptir...
Demokrasilerde ırkçılık yapılmaz...
Dinde de ırkçılığın, yani kafatasçılığın yeri yoktur...
Her yurttaş aidiyetine bakılmaksızın kanun önünde (Anayasamız madde 10) ve dahi; her türlü hak ve özgürlükte eşittir...
Doğru olan da budur elbette...
***
Ancak, öyle veya böyle herhangi bir devlette yaşayanların "hakim çoğunluğuna göre" o devlete bir isim verilir...
Türkiye Cumhuriyeti'nde yaşıyoruz...
Devletimizin adı "Türk" adıyla var olmuş, "Türklerin yaşadığı ülke" anlamında bu coğrafyaya Türkiye adı verilmiş...
İlber Ortaylı'nın dediğine göre 1200'lü yıllardan itibaren Batı bu coğrafyayı Türkiye diye tanıyor...
Ne yaparsanız yapın bu kıyamete kadar sürecek bir gerçekliktir, değiştiremezsiniz...
***
Türkiye'nin adından, bayrağından, dilinden rahatsızlık duyan çok sayıda insan var, her görüşten hemen hemen...
Ne zaman Türk deseniz, anında "ırkçı veya faşist" damgası yemeniz mümkün...
Türk sözcüğü aslında "Osmanlı" sözcüğü gibi Türkiye'de yaşayan herkesi kapsayan "millet" anlamında bir sözcük olarak da kabul ediliyor...
O tartışmalara girmeyeceğim...
Ama şu soru kafama hep takılıyor:
- Neden Türklerin dışındaki her tür etnik köken için rahatça yazılıp çiziliyor, konuşuluyor... Ve bu ırkçılık olmuyor da Türkler için ırkçılık oluyor?
Hayatım boyunca kimseye Türk, Kürt, Arap, Laz, Çerkez vs. diye bakmadım, bakmam da...
Önemli olan insanların "ötekine, hukuka, çoğulculuğa ve kısaca kendine saygısı"dır...
Fakat herkesin hakkı hukuku konuşulurken Türklerinkinin konuşulmaması tuhaf...
Irak'taki katliamlar ile ilgili olarak deniyor ki, "Bu Türkmen coşkusu, sevgisi, muhabbeti de bir tuhaf! Oradaki insanların tamamının hakkını savunmak lazım..."
Doğrudur elbette...
Peki, Türkmen, neden sahip çıkılması gereken daha fazla üzülmemiz gereken topluluktur acaba?
Çünkü ne yazık ki, sahip  ve arka çıkanı olmayan bir topluluk olarak sadece Türkmenler görünüyor...
İran oradaki Şiilere, Arap ülkeleri Arap ve kendilerine yakın olanlara sahip çıkıyor... Peşmergeler de önemli bir güç olmuş durumda...
Biz elbette orada katledilen herkese üzülürüz, insanlığımızın gereği...
Ama kimse kusura bakmasın Türkmenlere daha fazla üzülürüz...
Çünkü, herkesin en küçük fırsatta bize darbe vurmak için beklediği bir zamanda Türkiye'ye ihanet etmeyen ve etmeyecek olan tek topluluk Türkmenler...
***
Yeryüzünde bütün insanların canı acıdığında, zulme uğradığında bizim de canımız yanmalıdır...
Hepimiz "insanlık ortak paydasında" aynı kaderi yaşıyoruz...
Farklılıklarımız, düşmanlık nedeni olmamalı...
Her aidiyet; din, dil, ideoloji, mezhep, siyasi düşünceler kendini ifade etme ve yaşama hak ve özgürlüğüne sahip olmalıdır...
Ama elbette birilerinin hak ve özgürlüklerini sürekli gündeme getirirken, diğerlerini unutursanız iki yüzlülüğünüzü tescil ettirmiş olursunuz...
Dünyada bütün devletler öncelikle kendi soydaşlarının derdine derman olmaya koşuyor...
Sizde devlet olarak öncelikle kendi ülkenizin içindeki bütün insanlara eşit ve onurlu bir yaşam alanı sunmak zorundasınız...
Bundan sonrada dünyanın neresinde soydaşlarınız varsa onlarla ilgilenmek durumundasınız...
Elbette imkanlar ölçüsünde...
Bu arada Atatürk'ün "yurtta ve cihanda barış" sözünün ne denli önemli olduğunu da ne yazık ki etrafımız Cehenneme dönünce çok daha iyi anlıyoruz...
Umarım Irak ve Suriye'deki insanlığın baş belası yangın bir an önce söner ve o coğrafyanın bahtsız insanları bir nefeslik huzura kavuşur da, biz de rahat ederiz...
Aksi halde Türkiye üzerindeki terör ve bölücülük tehditleri bizi üzmeye devam edecektir...


Per aspera ad astra!