4 Nisan 2013 Perşembe

İNGİLİZ USULÜ İKNA...


Bir şeyi kabul ettirirken, en akıllı yol,  söylenmek istenileni, kendi hasmına söyletebilmektir. Bunu  yaparken de amaçlanan görüşü, hasmın kendi görüşü haline getirmek hünerini gösterebilmektir. Yani maksat hâsıl olduğunda, hasım, neyi kabul ettiğinin farkına  bile varmamalıdır.Hikayeye göre, bir Alman, bir İtalyan,  bir Fransız

ve bir İngiliz aralarında köpeğe hardal yedirmek 

konusunda iddiaya tutuşurlar.
.
Alman önceliği alır, hardalı  topak yapar ve

 köpeğin ensesinden tutarak zorla ağzına tıkar. 

Hayvanın ağzı  yandığı için hardalı yemez ve çıkarır.

İtalyan hemen  atılır, öyle olmaz der ve hardalı makarna şeklinde ufak 

parçalar halinde  bölerek, köpeğe yedirmeye çalışırsa da, hayvanın ağzı 

yine  yandığından o da başaramaz.

Fransız da, konuya kendi  açısından yaklaşarak, hardalı önce sulandırıp, 

sos olarak köpeğe yedirmek için uğraşırsa da, bu uygulama 


ile de bir sonuç  alamaz.

Sıra İngiliz'e geldiğinde, İngiliz önce köpeği  okşayarak yanına çeker, 

sırtını sıvazlar, sonra da hardalı topak yaparak  hayvanın poposuna 

yapıştırır. Köpek ardı yandıkça başlar hardalı  yalamaya, kısaca canı 

yandıkça yalar, yandıkça yalar ve sonuçta yalaya  yalaya hardalı bitirir.

Bazı "büyük" ülkeler hedef ülkeleri, istedikleri çizgide tutabilmek için, onlara hardalı 

öyle yedirirler ki, o  ülkeler, neyi, nasıl yediklerinin farkına vardıklarında iş 

işten çoktan geçmiş olur.

(Teşekkürler sosyal medya dostlarım:)
Per aspera ad astra!