16 Ağustos 2012 Perşembe

YILANIN DUYGULARI

Bu aralar bir kitap okuyorum (Hadi Baştan Alalım! Aklın Yolu Da Bir Değildir… Alev Alatlı) ve kitabın bir yerinde pek beklemediğim bir cümleye rastladım.
Cümle aynen şöyle: “Beyin kabuğunu oluşturan lobların altında kıvrım şeklinde uzanan limbik sistem, uyku, açlık, susuzluk, cinsellik gibi bedensel işlevleri düzenliyor. Limbik sistemi olan yılan, timsah gibi sürüngenlerin duyguları var.”
Yani tamam, limbik sistem, loblar, duygular da, bizim bildiğimiz ürkütücü, soğuk, öldürü
cü ve öcü yılanın nasıl duyguları olabilir ki? Vallahi varmış…
Sonra şu geldi aklıma, yahu yılanların bile duyguları varda yaşam koordinatlarımızda “insan elbisesi giyerek dolaşanların” çoğunun duyguları da yoksa, vicdan ve insanlık diye bir şeyle tanışmamışlarsa (ki tanışmamışlar) vallahi ben bundan sonra yılanları (tabi doğada olanları… en azından ekolojik dengenin saygı değer unsurları olarak) çok seveceğim ve saygı duyacağım…
Bu nedenle bu yazıyla ilgili fotoğraf da iyi denk geldi. Pek sevimli bir yılan :))
Hay çok yaşayın yılanlar!
Kusura bakmayın, böyle bir yazıyla iyi bayramlar dediğim için… Tam yerine denk gelince manzarayla eşleşiyor…
Yılan sadece bir sembol... O kendisine yüklenilen işleri eksiksiz yapıyor da, ya insan elbisesi giyenler?
Ah, Mevlana... Şöyle seslenmiştin yıllar önce: "Nice insan gördüm üstünde elbise yok, nice elbise gördüm içinde insan yok..."
Hergün o kadar çok rastlıyoruz ki, akla ziyan... Ama Sonsuzun ve sonsuzluğun hesapları, bu "zift yüreklileri" DÜZELTECEK...
İşte o hesap asla şaşmayacak...
Allah, memlekete millete zeval vermesin… İnşallah hiç olmazsa bayramımızı acı haberler almadan geçirelim. Kan, terör, kaza haberleri olmayan bir bayram ne güzel olurdu…
Efendim, hayırlı, şen, huzurlu; aileniz ve sevdiklerinizle bayramların en güzelini diliyorum…



 Per aspera ad astra!