5 Mayıs 2019 Pazar

TARİH BOYUNCA KENT

Lewis Mumford'ın TARİH BOYUNCA KENT çalışması insanlığın, kentin, siyasetin, ekonominin, kültürün ve tarihin genetik kodlarını ortaya koyması bakımından çok değerli bir başucu kitabı.
* Kent simgesel olarak bir dünyadır.

* Kentin biçimleri, işlevleri ve amaçları vardır.
* Kent toplumsal bir çekirdek evresinden karmaşık yapılara dönüşmüştür.
* Kentler artık her türlü çözülmenin merkezleri haline gelmişlerdir. Toplumsal, kültürel, ekonomik ve fiziksel çözülme ilgili herkesin gözlemleyebildiği gerçekliklerdir.
* Kentin kökenleri karanlıktadır.
* Nekropolis (ölüler kenti ya da ölü kent) ile ütopya arasında bir seçenek hala var mıdır?
* Mevcut planlar, zavallı mekanik karikatürlerden başka birşey değildir.
* Kentten önce mezralar, köyler ve kutsal yerler vardı.
* Köyden önce de obalar, mağaralar, sığınaklar ve işaret taşları vardı. 
* Bütün bunlardan önce ise, insanoğlunun birçok hayvan türüyle paylaştığı iç içe geçmiş toplumsal bir yaşam eğilimi vardı.
* İlk kalıcı ve toplu yerleşim alanına sahip olanlar ölülerdi. Ölüler toplu olarak bir mezar tümseğine gömülürdü. Buralar ölülerin ruhlarıyla konuşmak için avcı göçebe olan insanlar tarafından ara sıra ziyaret edilirdi. 
* Kentler ortaya çıktıktan sonra, kentlere doğru giden yolların etrafı hep mezarlardan oluşuyordu. Bir Yunan veya Roma kentine giderken bu görüntü çok alışıldık bir görüntü olurdu. 
* Mağaralar ilk insanların mimari mekânlarıydı. Kapalı bir mekânın ruhsal ve duygusal coşkuyu artırdığı buralarda keşfedildi.
* Mağara, kendisi de insan elinden çıkma dağ olan ve bilinçli olarak dağa benzetilmiş olan Mısır piramidinin de öncülüdür.