28 Mayıs 2011 Cumartesi

SEÇİM-GEÇİM

12 Haziran 2011 seçimlerine çok az bir zaman kaldı. Çok partili yaşamın en merak edilen ve ilginç sonuçlara gebe seçimlerinden birisi olacağa benziyor. Bir tarafta AK Parti'nin 8 yıllık iktidarı, projeleri, yaptıkları ve yapmadıkları; diğer tarafta proje söylemi üretmeye çalışan ve bir taraftan bir takım skandallarla boğuşan CHP ve MHP... Seçimin bu üç parti arasında geçeceği kesin... Aylar önceden seçimin galibinin de açık ara AK Parti olacağı anket şirketleri tarafından ilan edildi. En son yapılan anketlerde de durum değişmedi.
Demek ki, muhalefetin inandırıcılık konusunda önemli bir sorunu var. Tek partinin hakimiyetine dayalı bir meclis sağlıklı bir meclis olmaz. Dolayısıyla güçlü bir muhalafete de ihtiyaç var elbette...
İşin diğer tarafında, Süleyman Demirel söylemi bugüne kadar Türkiye'de hep kazanmıştır. Yani "şunu vereceğim, bunu vereceğim... benim memurum, işçim, öğrencim, berberim, kasabım" söylemi...
Cem Uzan bile bu taktiği uygulamış ve epey başarılı olmuştu...
Kılıçdaroğlu da, CHP için şu anda aynı söylemi kullanıyor...
Bu nedenle sanırım herkesin merak ettiği bu "söylem" ne kadar oy getirir CHP'ye?
Bekleyip göreceğiz... Güneydoğu Anadolu'da ise, seçim güvenliği sağlanırsa, şiddete dayalı siyasetin kaybedeceği çok açık... Ne yazık ki, şiddete dayalı siyaset şu an orada baskın görünüyor...
Dünyanın ve Türkiye'nin merak ettiği bu seçimin Türkiye için şimdiden hayırlı sonuçlara vesile olmasını diliyorum...
12 Haziran 2011 her türlü sonucu ile yeni bir milat olabilecek bir gün....