Bu ölümlerin hesabını ‘eğitim şart’ klişesine yükleyemezsiniz. Karayolları Genel Müdürü, 250 kazadan kaç tanesinin yol hatası yüzünden meydana geldiğini açıklamak zorundadır. Emniyet Genel Müdürü bir parça mesleki sorumluluğu varsa bayram için aldığı ‘özel’ önlemleri anlatmalıdır. Ulaştırma Bakanı bugün susacaksa ne zaman konuşacak? Ve en önemlisi Başbakan...
Ardı ardına 5 karakol basılsaydı ve her karakolda 15 asker şehit olsaydı ulusal yas ilan ederdik. Bir alışveriş merkezine bomba konulsaydı ve 100’ün üzerinde ölü, 800 yaralı haberini alsaydık bayramımız zehir olurdu. Karadeniz’de bir yolcu gemisi batsa ve 160 vatandaşımız ölse yüreğimize bir ateş düşerdi. Hiçbiri olmadı. Milletçe 9 günlük bir tatile gittik. Ve 160’ımız ölü, 800’ümüz yaralı geri döndük. Hayatın normal akışının içinde görüyoruz bu ölümleri. Hepimizin ‘kader’ gibi tepkisiz kaldığı bu kazalar bir kader değildi.
Neredesiniz Sayın Başbakan? Kimse kimseye hesap vermiyor... Kimsesiz bir sorumsuzluk!
Bu trafik kazaları ‘kader’ değildi. Sistemli bir cinayetti. Bu cinayetler karşısında sessizlik suçtur. Buna dur demeliyiz. Topyekûn tedbirlerle bu kazaların en az yarısını önleyebilirdik. Biraz önce saydığım yöneticiler ve diğer suskun bürokratlar ve siyasetçiler. Bayram trafiğinde kazalarda ölen insanların elleri, mahşerde umursamazlığınızın yakasında olacak.
